
Erzincan İliç’teki Altın Madeni Heyelan Davasında 43 Sanık Hakim Karşısında
Erzincan’ın İliç ilçesinde bulunan Çöpler Altın Madeni’nde 13 Şubat 2024’te meydana gelen ve 9 işçinin hayatını kaybetmesine neden olan toprak kaymasıyla ilgili açılan altın madeni heyelan davasının ilk duruşması başladı. Erzincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, 5’i tutuklu olmak üzere toplam 43 sanık, “Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak” suçlamasıyla yargılanıyor.
Madende Meydana Gelen Facia ve Yaşamını Yitiren İşçiler
İliç’teki altın madeninde 13 Şubat 2024 günü saat 14.28’de büyük bir toprak kayması meydana geldi. Bu olay sonucunda madende çalışan Adnan Keklik, Kenan Öz, Ramazan Çimen, Uğur Yıldız, Abdurrahman Şahin, Fahrettin Keklik, Mehmet Kazar, Şaban Yılmaz ve Hüseyin Kara hayatını kaybetti. Olayda ayrıca İsa Taşdelen ve İshak Demir yaralandı.
Faciayla ilgili olarak yapılan soruşturma kapsamında Anagold Operasyonlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Iain Ronald Guille, Proje Müdürü Shaun Keady Swartz, İş Sağlığı ve Güvenliği Müdürü Selçuk Çiftlik, INR Proje Koordinatörü Ömer Ardıç ve Anagold eski Kıdemli Jeoteknik Mühendisi Ali Rıza Kalender tutuklandı.
İliç Altın Madeni Heyelan Davasında 43 Sanık Yargılanıyor, 15 Yıla Kadar Hapis İsteniyor
İliç Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlandı ve hazırlanan 69 sayfalık iddianame mahkeme tarafından kabul edildi. Altın Madeni Heyelan Davasında 5’i tutuklu olmak üzere toplam 43 sanık, “Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak” suçlamasıyla 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor.
Ayrıca, olayın meydana geldiği dönemde altın madenini işleten şirketin Kanadalı yöneticisi Iain Ronald Guille ile C.Y.D. ve K.Ö. hakkında “Çevreyi taksirle kirletmek” suçlamasıyla da iddianamede yer alıyor. Eğer çevre kirliliğinin toprak, su veya havada kalıcı etkiler bıraktığı tespit edilirse, sanıklara 2 aydan 1 yıla kadar hapis cezası verilmesi gündeme gelebilir.
İliç Altın Madeni Heyelan Davasında İlk Duruşma Başladı
Erzincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşması, geniş güvenlik önlemleri altında başladı. Tutuklu ve tutuksuz sanıklar, sanık avukatları, hayatını kaybeden 9 işçinin aileleri ve avukatları duruşmada hazır bulundu.
Duruşmaya tutuklu sanıklardan Iain Ronald Guille mahkemede bizzat katılırken, Shaun Keady Swartz, Selçuk Çiftlik, Ömer Ardıç ve Ali Rıza Kalender ise SEGBİS üzerinden katılım sağladı.
Sanık, tanık ve müştekilerin fazla olması nedeniyle, tutuksuz sanıkların, tanıkların ve madenci yakınlarının ifadeleri hakim kararıyla daha önce alınmıştı.
Milletvekillerinden Duruşma Öncesi Açıklamalar
Duruşmayı takip etmek için Erzincan’a gelen CHP, DEM Parti ve TİP milletvekilleri, yaşamını yitiren madencilerden Uğur Yıldız’ın fotoğrafının yer aldığı bir pankartla adliye binasına yürüdü.
Milletvekilleri adına konuşan Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, olayın bir doğa olayı değil, ihmal sonucu gerçekleşen bir felaket olduğunu belirtti. Yavuzyılmaz, şu ifadeleri kullandı:
“Bu felaketin yaşandığı günden itibaren konunun üzerinin örtülmemesi için büyük bir mücadele verdik. Yapılan bilirkişi incelemeleri ve bilimsel raporlar, facianın göz göre göre geldiğini ortaya koydu. 2021 yılında altın madeni sahasının ikinci kapasite artışına ÇED onayı veren yetkililer, bilirkişi raporlarında asli kusurlu bulundu.”

Üç Bakanlık Sorumluluğu Üstlenmiyor
Yavuzyılmaz ayrıca, kazayla ilgili sorumluluk üstlenmeyen bakanlıkları eleştirerek şunları söyledi:
“Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulan İliç Faciasını Araştırma Komisyonu’nda görüyoruz ki, hiçbir bakanlık sorumluluk kabul etmiyor. Çevre Bakanlığı, Enerji Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı yaşanan olayla ilgili denetim sorumluluğunu birbirine atıyor. Herkes ‘ben sorumlu değilim’ diyor, ancak bu felaketin sorumluları ortada.”
Faciada Hayatını Kaybeden İşçilerin Aileleri Konuştu
Heyelanda yaşamını yitiren madencilerden Uğur Yıldız’ın babası Ali Ekber Yıldız, Erzincan Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Oğlunun ve diğer madencilerin ölümüne sebep olan ihmallerin araştırılması gerektiğini belirten Yıldız, madende yığın liç yüksekliğinin 255 metreye ulaştığını ve bu durumun facianın temel sebebi olduğunu söyledi:
“Dünyada yığın liç yüksekliği için en fazla 150 metreye kadar izin verilirken, burada yükseklik 255 metreyi bulmuş. Mühendisler bu durumun büyük bir felakete yol açabileceğini rapor etti, ancak madene çalışmaya devam edildi. Peki neden önlem alınmadı? İş güvenliği neden görevini yapmadı?”
Uğur Yıldız’ın annesi Sevda Yıldız ise “Ben sonuna kadar davamı sürdüreceğim. Asla vazgeçmeyeceğim. O maden ocağını açtırmayacağım” diyerek kararlılığını dile getirdi.
Aileler, altın madeni heyelan davasında adaletin yerini bulması ve ihmali olan herkesin cezalandırılması için mücadele etmeye devam edeceklerini belirtti.